14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nde tüm kesimler açısından beklenen sonuçlar çıkmadı.
Dün, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Antalya ve özellikle Alanya bölgesinde oylarını neden ve nasıl yükselttiğini anlatmış, Süleymanlı Cemaati’nin ortalama 20 ile 25 bin olan oyunun blok halinde CHP’ye gittiğini ifade etmiştik.
Bu yazı dizimizin dünkü CHP-Süleymanlı Cemaati ilişkisi konulu ilk bölümünde çok sayıda okuyucumuzdan olumlu ve olumsuz görüş aldık.
Süleymanlı Cemaati’nin “bir miktar fire olsa da” büyük ölçüde oylarını CHP’ye vermesine tepki gösteren Ak Parti sempatizanlarının yorumlarını burada paylaşmak istemiyorum. Çünkü gerçekten pek çoğunun içerisinde ağır ifadeler yer alıyor.
Süleymanlı Cemaati, Ak Parti’nin kurulduğu 2001 yılından bu yana Ak Parti’ye mesafeli duran, destek vermediği bilinen bir yapıya sahip.
Cemaatin yerelde ve genelde farklı dinamikler üzerinden partisel ya da adaysal anlamda oy ve dolayısıyla destek verdiği biliniyor.
Örneğin 2019 yerel seçimlerinde Antalya’da CHP’li mevcut Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e oy verdikleri konuşulan Cemaatin, Alanya’da ise MHP’li Adem Murat Yücel ile İyi Parti adayı Abdullah Sönmez arasında oy paylaşımı yaptıkları ifade edilmişti.
Alanyalı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 20 yılda bölgeye kazandırdığı önemli hizmetlere rağmen Ak Parti’nin Alanya’da oyunu 14 Mayıs’ta düşürmesinin başlıca sebebi elbette Süleymanlı Cemaati’nin “bir miktar fireye rağmen” CHP’ye blok halinde oy vermesinden kaynaklanıyor.
Peki tek etken sadece bu mu?
Elbette hayır!
2009 yılından beri Ak Parti’nin, başta Gençlik Kolları olmak üzere çeşitli kademelerinde aktif görevler üstlenen, 2018 yılından bu yana ilçe başkanlığı görevini sürdüren Mustafa Toklu’nun ve ekibinin performansı, acaba 14 Mayıs için yeterli oldu mu?
Acı ama gerçek şu ki, rakamlar başarılı olunmadığını söylüyor.
Ak Parti’nin oylarının 2018’e göre düştüğü bir gerçek.
Şöyle ki;
2018’de Alanya’da yüzde 39 oy alan Ak Parti’nin oyu, artan nüfusa rağmen 14 Mayıs’ta yüzde 30’a geriledi.
2018’de Alanya seçmeninin 64 bin 630’undan oy alan Ak Parti, artan nüfusa rağmen 14 Mayıs’ta bu rakamı 60 bin 902’ye düşürdü.
9 puan buhar olup uçtu.
Oyların yükselmiş olması beklenirken bu düşüşün elbette bir faturası olacaktır.
Ama şimdi değil, 28 Mayıs’tan sonra, yani 2. Tur’un ardından.
Mustafa Toklu ve ekibini sosyal medyada “gece gündüz sahada” gösteren fotoğraflar, canhıraş çalışıyoruz imajı verilen açıklamalar ve toplantıların aslında tabanda beklenen karşılığının olmadığı, ortada başarısız bir sonuç olduğu, 14 Mayıs akşamı ortaya çıkmış oldu.
Gelelim Kuddusi Müftüoğlu’nun Alanya seçmeninde bıraktığı etkiye.
Daha doğrusu bırakamadığı etkiye.
Aslında Kuddusi Hoca hakkında yazılıp çizilecek çok detay var ama fazla uzatmadan sadece şunu söylemek yeterli gelecektir.
En son 2009 yerel seçimlerinde Ak Parti’den Alanya Belediye Başkan Aday Adayı olan, adaylığı Kerim Kılınç’a kaptırınca sırra kadem basan, aradan tam 14 yıl (yazıyla on dört yıl) geçtikten sonra yeniden Ak Parti İlçe Teşkilatı’na gelebilen Müftüoğlu’nun Alanya seçmeni nazarında eksi ya da artı bir etkisinin olmadığı gözler önüne serildi.
Gerçi Finlandiyalı Türk vatandaşı eşi Paulina Müftüoğlu 2019 yerel seçimlerinde Ak Parti’den Alanya Belediye Meclis Üyesi seçildi ama Müftüoğlu’nun 14 yıl boyunca Ak Parti’nin uzağından yakınından, kapısından penceresinden geçtiğini gören olmadı.
14 Mayıs seçim sürecinde milletvekili aday listelerinin yüksek seçim kuruluna teslim edilmesine neredeyse saatler kala, apar topar Ankara’ya çağırılan Kuddusi Müftüoğlu, kendisini bir anda Antalya listesinin 7. sırasında buluverdi.
Peki, kendisi aday adaylığı için herhangi bir başvuru yapmış mıydı?
Bence yapmadı.
Kuddusi Müftüoğlu, şehir plancısı.
Kardeşi ve ağabeyinin de ortak olduğu biri Oba’da, biri Türktaş Mahallesi’nde iki oteli var.
Aynı zamanda Finlandiya Fahri Konsolosu.
Kısa da olsa Merkez Hakem Kurulu Başkanı oldu.
Uzun yıllar faal futbol hakemiydi, FIFA kokartı da var.
Peki, bu özellikler, 231 bin seçmeni olan Alanya için yeterli mi?
Alanya’yı geçin, futbolla çok sıkı fıkı ilgilenen kesim haricinde Serik’te, Aksu’da, Kaş’ta, Finike’de, Gazipaşa’da Kuddusi Hoca’yı kaç kişi tanır, bilir.
Kararını önceden vermemiş, niyetini aylar önce belli etmemiş, adeta son anda “Hadi gel Kuddusi, Alanya’da dişe dokunur aday yok, bari seni aday yapalım” der gibi, son anda aday gösterilince beyaz gömleği, kumaş pantolonu alelacele giyip, önde Toklu, arkasında partililer, kapı kapı, mahalle mahalle dolaşıp oy istemeye başlamış bir profil sergiledi, Kuddusi Hoca.
Oysa, madem niyeti vardı milletvekilliğine, aylar önce teşkilatta görünmeye başlardı, Toklu ile düğün, taziye, cenaze dolaşırdı, yüzünü gösterir, ismini ezberletirdi.
Sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Bakan Çavuşoğlu’nun rüzgarına, dolayısıyla Ak Parti’nin kurumsal kimliğine güvenip son anda sahaya inmek, bana göre Ak Parti’ye de yaramadı, Kuddusi Hoca’ya da.
Bir de kulislerde deniliyor ki; “Kuddusi Hoca’nın asıl amacı vekil olmak değil, Alanya Belediye Başkan Adayı olmak.”
Bilinmez, belki de Kuddusi Hoca’nın ve yakın çevresinin kızıl elması, 2009’da yarım bıraktıkları işi tamamlamaktır.
Çizdikleri plan proje belki de bunun üzerine dizayn edilmektedir.
Kendi adıma bakacağım.
Kuddusi Hoca 2009’da olduğu gibi, 28 Mayıs’tan sonra yine sırra kadem basarsa, “Tamam, hocanın niyeti vekil olmakmış, olmayınca yine köşesine çekildi” diyeceğim.
Yok, Toklu ile düğün, taziye, cenaze dolaşmaya başlarsa, “Tamam, hocanın niyeti Alanya Belediye Başkan Adayı olmakmış” diyeceğim.
Hep birlikte bekleyip göreceğiz…
YARIN: MHP’DE ADAY LİSTESİNE MÜDAHİL OLAN GİZLİ EL VE TEŞKİLATIN ÇARESİZLİĞİ
ASAYİŞ
01 Aralık 2023ASAYİŞ
01 Aralık 2023MANŞET
01 Aralık 2023ASAYİŞ
01 Aralık 2023EKONOMİ
01 Aralık 2023ASAYİŞ
01 Aralık 2023ASAYİŞ
01 Aralık 2023