0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kağıt gazetecilik sona erse  gazeteciliğin bitmeyeceğini dile getiren TRT Özel Haberler Müdürü Zeynel Yaman, “Twitter’a görüntü atıp kendini gazeteci sananlar var. Şimdi herkes kendini gazeteci sanıyor. Sen bir kare çektin diye gazeteci olmuyorsun” dedi.

Alanya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) tarafından ‘Alanya Medya Söyleşileri’nin birincisi düzenlendi. Alanya Hamdullah Emin Paşa (HEP) Üniversitesi MOR Salonda gerçekleşen söyleşide TRT Özel Haberler Müdürü Zeynel Yaman, Alanya basınıyla tecrübelerini paylaştı. Söyleşiye AGC Başkanı Gaye Coşkun, AGC Yönetim Kurulu üyeleri ile ilçedeki basın kuruluşlarının çalışanları katıldı. Söyleşinin açılış konuşmasını yapan AGC Başkanı Gaye Coşkun, özgünlüğün temelinin özel haberden geldiğ söyledi. Coşkun, “Son zamanlarda gazeteciler haberlerinin çalındığından şikayet ediyor olmakla birlikte dijital medyada öne geçme noktasında düzenlenen eğitimlerde hep özgün habercilik ifade ediliyor. Özgünlüğün temeli özel habercilikten geliyor. Bu düşünceyle söyleşiye özel habercilikten başlamak istedik dedi.

Gazetenin biteceğini ancak gazeteciliğin bitmeyeceğini vurgulayan TRT Özel Haberler Müdürü Zeynel Yaman da, “Artık branş gazeteciliği var. Dijital ortamlar size imkanlar sunuyor. Ukrayna’da savaş çıktığında insanlar Youtuber’lara güveniyor gibi gözükse de aslında bilgi, becerisine inandıkları kişilere güveniyor. Manavgat yangınında insanlar İstanbul’da masa başında oturarak uçaklar düşüyor yazıyor. Bir süre sonra sana insanlar inanmamaya başlıyor. Bunu görüyoruz. İngiltere’de olup da Suriye’deymiş gibi yayın yapanlarla karşılaşıyoruz” diye konuştu.

Gazetecilerin meslekte yetkinleşmeyi kendileri için çok gerekli görmediğini aktaran Yaman, “Twitter’a görüntü atıp kendini gazeteci sananlar var. Meslekt yetkinliği küçümser hale geldik. Son yıllarda internet ile mecralar karıştırılmaya başlandı. İletişim hızlandı ve klasik tanımının dışına çıktı. Twitter’da 250 kelime sınırı var. Bize 250 kelimeyi okutuyor. Bugün ne konuşursak konuşalım olayı dramatize ya da başka bir şeye bağlamak zorundayız. Ya da dramı umuda bağlamak zorundasınız. İnsanoğlunun bakışı değişti. Şimdi herkes kendini gazeteci sanıyor. Sen bir kare çektin diye gazeteci olmuyorsun. Yine de ben mesleğimizin giderek çok değerli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Türkiye’deki bütün gazetelerin yerel gazete mantığı ile çıktığını ancak kendilerini ulusal gazete olarak adlandırdığını ifade eden Yaman, “Aslında ulusal gazeteler de yerel gazete. İnsanlar yaşadıkları yerle ilgili gelişmeleri takip etmek ister. İnsanlar takip etmek istiyor ama artık ilişki biçimini değiştirmiş. İnternete video yükleyebilirsiniz, galeri yapabilirsiniz. Bunlara yorum yapılabilir. Mecranın genişlemesi bize çok avantaj kattı. İnternetin hala güvenilirlik sorunu var. Siz ne kadar kaliteli yayın yaparsınız ilgi de o ölçüde artıyor. Haber pahalı ama eskisi gibi değerli değil. İnancınız, siyasi görüşünüz ne olursa olsun, olayları olduğu gibi anlamak ve aktarmak zorundasınız. Masa başı gazeteciliği yaygınlaştıkça mesleğimiz aynılaştı. Bütün gün gazeteler aynı şeyler vermeye başladı. Aynı şeyleri okuyorsunuz. İnternet siteleri de aynılaştı” dedi.

Herkesin girmediği branşlara girilmesini öneren Yaman, “Sizin muhabir olarak gördükleriniz daha fazla. Bunları farklı paylaşıma dönüştürebilirsiniz. Artık spor, magazin, belgesel kanalları var. İnsanlar karar satmaktan bilgi veremiyor. Bunlardan kaçan diğer insanlar da spor, magazin kanallarına yöneliyor. Yaptığımız işin bilincinde olmayı bırakmamalıyız. Gerçekten mesleği itibarlı olarak yaparsak her birimizin itibarı var. İnsan yaşadığı yere karşı sağırlaşır, körleşir. Örneğin adliyede bir haber vardır. Kimse o görmez. Biri gelip haber yapar. Diğer gazeteciler merkezden fırça yer. Farklı şekilde bakan insanlar olmak gerekiyor. Bunu kaybetmemek gerekiyor” diye konuştu. Yaman’ın katılımcıların sorularını cevaplamasının ardından söyleşi Coşkun tarafından hediye takdimi ve anı fotoğrafı çektirilmesi ile sona erdi.