0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sert fırtınalara karşı tatlı bir rüzgar: Alanya’da siyasete sağduyulu bir davet!

Son haftalarda Türkiye gündemi, siyasi açıdan oldukça sert ve dalgalı bir seyir izliyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla alevlenen bu süreç, ülke genelinde olduğu gibi Alanya’ya da sirayet etmeye başladı. Sosyal medyada karşılıklı açıklamalar, sert eleştiriler, hatta zaman zaman kırıcı ifadelere varan paylaşımlar, ilçemizdeki siyasi atmosferin de giderek gerildiğini gösteriyor.

Oysa Alanya, geçmişinden bugüne kadar sadece bir turizm cenneti olarak değil; aynı zamanda farklı görüşlerin, farklı inançların ve farklı kültürlerin bir arada uyum içinde yaşayabildiği örnek bir şehir olarak öne çıkmıştır. Burada insanlar yalnızca siyasi kimlikleriyle değil, aynı zamanda komşuluklarıyla, akrabalıklarıyla, ticari ortaklıklarıyla, çocuklarının aynı okulda okumasıyla ve aynı sokakta aynı güneşi paylaşmalarıyla birbirlerine bağlıdır.

Bu yüzden biz gazeteciler olarak, halkın sesine kulak vererek bir çağrı yapmak istiyoruz: Şu mübarek günlerin yüzü suyu hürmetine, Ankara’da esen sert siyasi rüzgârların Alanya’da sadece tatlı bir meltem olarak hissedilmesi için hepimize büyük görev düşüyor.

Çünkü biz burada, her sabah aynı denize bakan insanlar olarak, yüz yüze bakarak yaşıyoruz. Sosyal medyada yazılan bir söz, bir eleştiri ya da bir sataşma sadece ekrandan ibaret değil; komşuluğu, dostluğu, iş ilişkisini, hatta akrabalığı zedeleme potansiyeline sahip.

Bu süreçte özellikle siyaset yapan isimlere büyük sorumluluk düşüyor. CHP’sinden Ak Parti’sine, MHP’sinden İYİ Parti’sine, Zafer Partisi’nden Anahtar Partisi’ne kadar tüm siyasi aktörlerin, temsil ettikleri kitlelerin ötesinde birer Alanyalı olduklarını hatırlamaları gerekiyor.

Eleştiri elbette demokrasinin temel taşıdır, ancak bu eleştirilerin üslubu da bir o kadar önemlidir. Farklı düşünmek, karşı çıkmak, sorgulamak demokratik bir haktır; ama bu hakkı kullanırken birlik ve toplumsal huzuru gözetmek de bir vatandaşlık görevidir.

Unutmamak gerekir ki siyasi iklimler değişir, liderler gelir geçer, partiler kazanır ya da kaybeder… Ama Alanya yerinde durur. Yarın yine aynı pazar yerinde alışveriş yapacağız, aynı plajda çocuklarımız oynayacak, aynı esnafa uğrayacağız. Dolayısıyla bugünün sert söylemleri, yarının selamlarını gölgelememelidir.

Biz gazeteciler olarak, bu sürecin Alanya’da daha ılımlı, daha yapıcı ve daha sağduyulu bir dille sürdürülmesini umut ediyoruz. Bu çağrımız sadece siyasi partilerin yöneticilerine değil, aynı zamanda sosyal medya üzerinden tartışmalara dahil olan vatandaşlarımıza da. Birbirimizi kırmadan, ötekileştirmeden, fikirlerimizi medeni bir şekilde ifade edebileceğimiz bir zemin her zaman mümkündür.

Alanya’nın geleceği, kavga eden siyasetçilerde değil; uzlaşmayı seçen, birlikte yaşam kültürünü koruyan insanlarda gizlidir. Bu yüzden gelin, ülke gündeminin yükünü omuzlarken Alanya’da huzuru, saygıyı ve kardeşliği hep birlikte yaşatalım.

Buna mukabil, yerelde siyaseten mefta olmuş bazı isimlerin, sosyal medyadaki aparatlarını kullanarak siyaseti körüklemeye çalışmaları, farklı siyasi partilerdeki insanlar arasına fitne sokup bundan siyasi rant devşirme gayretleri de bir köşeye not alınmaktadır.

Alanya bir huzur şehridir, her anlamda…

Buna siyaset de dahildir.

Siyaset üzerinden şehri kaosa sürüklemek bu şehre yapılacak en büyük kötülüktür…

Mutlu bayramlar dilerim…