0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Gündoğmuş’un Ortakonuş Mahallesi’nde çıkan yangında bir ihmal olup olmadığı sorulan Belediye Başkanı Mehmet Özeren, “Orman ekipleri Manavgat yangını için koşmuşlardı. Bu müdahale gecikti. Belki 2 helikopter olmuş olsaydı sönerdi” dedi. Özeren, yangının iddia edildiği gibi sabotaj kaynaklı olmadığını, elektrik tellerinden çıktığını açıkladı.

Gündoğmuş Belediye Başkanı Mehmet Özeren, ilçede devam eden yangının 60 kilometre genişlikte sürdüğünü belirterek, hava şartlarının uygun olması durumunda yangını bugün veya yarın söndürebileceklerini söyledi. Gündoğmuş’ta süren yangının son durumu hakkında açıklamalar yapan Özeren, 4 gündür yangını söndürmek için çabaladıklarını söyledi. Özeren, “Allah daha beterinden saklasın. 7 mahallemiz tehdit altında. Bu mahallelerimizden Ortakonuş’ta yanacak yandı, kalacak kaldı. 6 evimiz yandı. 100 civarında büyükbaş ve küçükbaş hayvanımız telef oldu. Oradaki vatandaşları ve kalan hayvanları biz burada misafir ediyoruz. Evleri oturulabilecek durumda olanlar kısmen evlerine gittiler. Ancak kadınları, çocukları ve yaşlıları bırakmıyoruz. Onları misafir ediyoruz. Hastaları, bakıma muhtaç olanları hastanemizde misafir ediyoruz. Bazı köylerimiz şu anda ateşin altında. Kısmen Karaisalı’nın bir mahallesi ateş altında. Senir’in batı tarafı ateş altında. Yani yangın mahalleye kadar ulaştı. İlçe merkezinde bu anda bir şey yok. İlçemizin güneyinde ve güneybatısında bir hat açacağız. Burada 25 gönüllü ile beraber Alanya yoluna kadar 3 kilometrelik bir hat açacağız. Bu hattı açtığımız zaman ilçe merkezine ateş gelmeyecek. Şu anda ateşle savaşmaya hazırlanıyoruz” dedi.

Dün helikopter ve uçakların desteği ile yangınla çok güzel mücadele edildiğini aktaran Özeren, bugün uçakların hava desteğine ara vermesi ile Senir’deki ateşin canlandığını dile getirdi. Özeren, “Ümitli’deki vatandaşların gayretleri ile Aşağı Mahalle’de ateşle mücadele ediyorlar. Ateşi mahallenin içerisine sokmadılar. Ortakonuş’u saymazsak ateşin altında olan 2 mahallemiz var. Karaisalı ve Senir. Karabul’da kendi imkanları ile iş makinesi kiraladılar ve bizim yaptığımız çalışmanın aynısını yapıyorlar. Çiçekoluk, Serinyaka, Güneycik, Kalecik’teki vatandaşlarımız muhtemel bir yangına karşı mahallelerinin etrafında güvenlik koridoru açıyor. Aynı çalışmayı biz Balkaya’da yaptık, başarılı olduk. Balkaya’da da şu an sıkıntı var. Rüzgarın tesiriyle yangın yeniden kuvvetlendi. Çayırözü ve Narağacı boşaltıldı ama mahallenin içine daha ateş gelmedi. Hava çok sıcak. 45 dereceye çıkıyor. Rüzgar kuvvetli esiyor. Alara’da arada 10 metre olmasına rağmen yangın yolun bir tarafından karşıya geçti. 50 yaşındayım. Hiçbir zaman böyle bir yangın görmedim. Şu anda en büyük tesellimiz bir tane de olsa can kaybımız yok. Bir dumandan zehirlenen yaralımız var. Şu anda Senir, Ümitli, Narağacı, Çayırözü, Karaisa’daki hayvanları yaylalara taşımaya çalışıyoruz. İnşallah mücadeleye devam edeceğiz. İlçeyi tahliye etmeyeceğiz. Sosyal medyada Gündoğmuş yandı diyenlere vatandaş itibar etmesin. Ayaktayız, yıkılmadık. Mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.

Yangın çıkan alanın genişliği nedeniyle ülkenin çeşitli illerinden gönderilen ekiplerin yetersiz kaldığını söyleyen Özeren, şu andaki yangın alanının 60 kilometre dağ yolunun genişliği içerisinde olduğunu açıkladı. Özeren, “Mücadele etmek çok zor ama inşallah bunun hakkından geleceğiz. Hava şartları iyi olacak olursa bugün, yarın bu yangını söndürürüz” ifadelerini kullandı.

Sabotaj iddiaları hakkında da konuşan Özeren, “Yangının ilk çıktığı noktaya ilk gün gittim. Sabotaj olması mümkün değil. Ermenek Barajı ile Oymapınar Barajı’nın arasındaki nakil hattı yangın çıkan yerin üzerinden geçiyor. Buradaki kablolar sıcak nedeniyle aşırı esnemiş. Sabah saatlerinde kabloların birbirine değmesiyle kıvılcım çıktı. Bizdeki Cenab-ı Hakk’ın bize bir ikazı. Elektrik bahanesi oldu. Rüzgar bu yangını çoğalttı. Her şey aleyhimize” dedi.

Ortakonuş’ta yaşanan yangında ilk başlarda bir ihmal olup olmadığı sorulan Özeren, “Bu ihmal değil. Bu sırada komşu bütün orman ekipleri ekipmanları ile birlikte Manavgat yangını için koşmuşlardı. Bu müdahale gecikti. Dün burada 6 helikopter, 2 uçak mücadele etti. O gün hiç uçak gelmedi. Belki 2 helikopter olmuş olsaydı sönerdi. Öncelik Manavgat’a verilmişti. Biz ona ihmalkarlık demiyoruz. Bir yerde orman yanarsa yansın, can, insan yanmasın dendi. Burada devlete sitem edecek bir durum yok. Biz dün devletin gücünü burada iyi gördük ama coğrafya büyük. Her yerde yangın var. Devlet ne yapsın? Herkesten dua istiyoruz” diye konuştu.