Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener’in dünkü köşe yazısı gündeme bomba gibi düştü. Şener’in iddiasına göre, Ahmet Arif Denizolgun’un beyin kanamasından öldüğü yönünde rapor hazırlayan otopsi heyetinden FETÖ’cü doktor çıktı.
Ahmet Arif Denizolgun’un 7 Eylül 2016’daki ani ölümünün ardından cemaatin başına Alihan Kuriş geçirildi. Kuriş’in ardından cemaatin FETÖ ile yakınlaştığını öne süren Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener, dünkü köşe yazısında Ahmet Arif Denizolgun’un ölümüyle ilgili şok iddialarda bulundu. Buna göre Denizolgun’un yeğeni Fatih Süleyman Denizolgun amcasının ölümü hakkında, bugün yönetimde bulunan cemaat içinden kişilerle ilgili soruşturma yapılması için Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunurken, dilekçesinde Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan otopsi raporunun hazırlanması süreciyle ilgili şikâyetçi olmuştu.
Ahmet Arif Denizolgun’un ölümündeki şüpheyi gizlemek için sahte otopsi raporu düzenlendiği iddiasıyla Adli Tıp Kurumu görevlileri hakkında yürütülen soruşturma dosyasının Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği ortaya çıktı.
Nedim Şener’in edindiği bilgilere göre, Ahmet Arif Denizolgun’un beyin kanamasından öldüğü yönünde rapor hazırlayan otopsi heyeti içinde yer alan Uzman Doktor Yusuf İslam Duman, FETÖ mensubu olduğu için iki ay önce açığa alındı.
2008 yılında FETÖ evlerinde kalan ve örgüt içinde “Zafer” kod adını kullanan Duman’ın görevden alınmadan önce Karaman Adli Tıp Kurumu’nda görev yaptığı belirlendi. ByLock kullanıcısı olan Duman’ın, FETÖ’nün Tıpta Uzmanlık Sınavları (TUS) için oluşturduğu çalışma evlerinde görev yaptığı belirlendi.
Kendisi gibi FETÖ’cü tıp öğrencilerine sınavlara hazırlık kursu veren ve Adli Tıp Kurumu’nda FETÖ yapılanması için çalışan Yusuf İslam Duman, 27 Nisan 2025 günü gözaltına alınarak etkin pişmanlıktan yararlanarak serbest bırakıldı.
Ahmet Arif Denizolgun’un ölümü sonrası, 8 Eylül 2016 tarihinde Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan otopsi raporunda ise kafa karıştıran bazı ayrıntılar yer alıyor. Cesedin çürüme sıvısında Baryum, Arsenik, Cadium Nikel, organlarda Arsenik, Cadium, Civa ve Nikel bulunması ölüm sebebi hakkında şüphe doğmasına yol açıyor. Bu kimyasalların vücutta hangi yolla yer aldığı Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’nın Adli Tıp Kurumu’na yapacağı başvuru ile ortaya çıkacak.
İşte Nedim Şener’in 4 Temmuz 2025 tarihli köşe yazısı:
2016 yılında beyin kanamasından hayatını kaybettiği açıklanan Süleymancıların lideri Ahmet Arif Denizolgun’un ölümü üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen sır perdesi bir türlü aralanamıyor.
Yeğeni Fatih Süleyman Denizolgun amcasının ölümü hakkında, bugün Süleymancıları yöneten cemaat içinden kişilerle ilgili soruşturma yapılması için Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunurken, dilekçesinde Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan otopsi raporunun hazırlanması süreciyle ilgili şikâyetçi olmuştu.
Ahmet Arif Denizolgun’un ölümündeki şüpheyi gizlemek için sahte otopsi raporu düzenlendiği iddiasıyla Adli Tıp Kurumu görevlileri hakkında yürütülen soruşturma dosyasının Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği ortaya çıktı. (Ceylan Sever, Habertürk)
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Cumhuriyet tarihinin eşi benzeri görülmemiş bir suç organizasyonu” diye nitelendirdiği İBB’deki yolsuzluk soruşturması hakkında “Yapılan işlerin yolsuzluk ve haraç boyutuyla ilişkili organize suç vasfını aşarak ülke güvenliğini tehdit edecek boyutlara ulaştığı anlaşılıyor.
Çünkü bu karanlık organizasyon İstanbul’la sınırlı kalmamış, ülkedeki pek çok belediyeyi, kurumu, kişiyi içine alan, kolları çok farklı yerlere uzanan, hatta uluslararası ayağı da olan bir ahtapota dönüşmüştür. Önceleri sadece kimi siyasi partileri ve siyasetçileri kapsadığı düşünülen çarpık ilişkiler ağının bürokrasiden iş dünyasına ve medyaya, kimi cemaatlerden istihbarat kuruluşlarına kadar uzandığı ortaya çıkıyor” sözleri dikkatleri Süleymancılar cemaatine çevirmişti.
Ahmet Arif Denizolgun’un FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından 7 Eylül 2016’da şüpheli ölümü ve Süleymancıların başına Alihan Kuriş ve ekibinin geçmesi “FETÖ’nün yerini Süleymancılar aldı” tartışmalarını gündeme getirmişti.
Liderlik değişiminden sonra FETÖ’cülerin Süleymancılar hakkında propaganda yapması ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın darbe girişimi sonrası hazırladığı raporda da “FETÖ’den sonra en tehlikeli yapı” diye tanımlaması dikkat çekmişti.
7 Ekim 2024 tarihinde Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’na amcasının şüpheli ölümü ile ilgili suç duyurusunda bulunan Fatih Süleyman Denizolgun, Ahmet Arif Denizolgun’un ölümünden sonra cemaatin başına erkek kardeşinin oğlu Mehmet Beyazıt Denizolgun’un geçmesi gerekirken, kız kardeşi Gülderen Denizolgun Kuriş’in girişimiyle oğlu Alihan Kuriş’in geçirilmesinin araştırılmasını istedi.
Ahmet Arif Denizolgun’un öldüğü 7 Eylül 2016 günü, önceden hazırlık yapılmışçasına Alihan Kuriş’in cemaat liderliğini açıklamış olmasının ise şüpheyi güçlendirdiğini belirtti.
Ahmet Arif Denizolgun’un ölmeden önce husumetli olduğu tek kişinin oğlu Alihan Kuriş’i cemaatin başına geçiren kız kardeşi Gülseren Denizolgun Kuriş olduğunu, bu kişilerin ölüm sonrası şüpheli hareketlerinin amcası Ahmet Arif Denizolgun’un öldürülmüş olabileceği şüphesini doğurduğunu ifade eden şikâyetçi Fatih Süleyman Denizolgun, amcasının 7 Eylül 2016’da ölümünün şüpheli bulunması üzerine savcılığın otopsi yaptırdığına dikkat çekti.
Fatih Süleyman Denizolgun, olaydan hemen sonra hazırlanan ilk otopsi raporunun değiştirildiğini yerine beyin kanamasına bağlı ölüm şeklinde sahte rapor hazırlandığını, soruşturmanın da sumen altı edildiğini iddia etti.
Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’nın şüpheli ölüm hakkındaki soruşturması, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’nın ölüm sonrası hazırlanan Adli Tıp raporunun hazırlanması süreciyle ilgili soruşturması iddialara açıklık getirecektir.
İşte tam bu sırada ilginç bir gelişme yaşandı.
Edindiğim bilgilere göre, Ahmet Arif Denizolgun’un beyin kanamasından öldüğü yönünde rapor hazırlayan otopsi heyeti içinde yer alan Uzman Doktor Yusuf İslam Duman, FETÖ mensubu olduğu için iki ay önce açığa alındı.
2008 yılında FETÖ evlerinde kalan ve örgüt içinde “Zafer” kod adını kullanan Duman’ın görevden alınmadan önce Karaman Adli Tıp Kurumu’nda görev yaptığı belirlendi.
ByLock kullanıcısı olan Duman’ın, FETÖ’nün Tıpta Uzmanlık Sınavları (TUS) için oluşturduğu çalışma evlerinde görev yaptığı belirlendi. Kendisi gibi FETÖ’cü tıp öğrencilerine sınavlara hazırlık kursu veren ve Adli Tıp Kurumu’nda FETÖ yapılanması için çalışan Yusuf İslam Duman, 27 Nisan 2025 günü gözaltına alınarak etkin pişmanlıktan yararlanarak serbest bırakıldı.
Ahmet Arif Denizolgun’un ölümü sonrası, 8 Eylül 2016 tarihinde Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan otopsi raporunda ise kafa karıştıran bazı ayrıntılar yer alıyor. Cesedin çürüme sıvısında Baryum, Arsenik, Cadium Nikel, organlarda Arsenik, Cadium, Civa ve Nikel bulunması ölüm sebebi hakkında şüphe doğmasına yol açıyor. Bu kimyasalların vücutta hangi yolla yer aldığı Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’nın Adli Tıp Kurumu’na yapacağı başvuru ile ortaya çıkacak. Savcılık ve hâkimliğin yapacağı başvuru sonrası Adli Tıp Kurumu Birinci İhtisas Kurumu, 8 Eylül 2016 tarihinde Adli Tıp Morg İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan otopsi raporu hakkında yeniden bir değerlendirme yapacak. Böylece cesette tespit edilen kimyasalların zehirleyici miktarda, yani toksik miktarda olup olmadığı ortaya çıkacak.
ASAYİŞ
10 Temmuz 2025ASAYİŞ
10 Temmuz 2025MANŞET
10 Temmuz 2025ASAYİŞ
10 Temmuz 2025EKONOMİ
10 Temmuz 2025ASAYİŞ
10 Temmuz 2025ASAYİŞ
10 Temmuz 2025