0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

SES Alanya Temsilciliği Eş Başkanı Zehra Ayata, “Satış sözleşmesini kabul etmiyoruz. Kayıplarımız karşılansın gerçek enflasyon oranında yüzde 45 zam yapılsın” dedi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri toplu iş görüşmelerinde kamu emekçilerine verilen zamma tepki göstererek hizmet üretmeme eylemi gerçekleştirdi. SES üyeleri Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği önünde eylem yaptı.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Alanya Temsilciliği Eş Başkanı Zehra Ayata, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; Kamuda 3 milyon emekçiyi ve 3,5 milyon memur emeklisini kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde hükümet yine sefalet zammı dayatıyor: 2022’nin ilk 6 ayı için yüzde 5+enflasyon farkı, ikinci 6 ayı için yüzde 7+enflasyon farkı, 2023 yılı için yüzde 6+8 ve enflasyon farkı… Hükümetin teklifi TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon oranı (yüzde 18.95) karşısında bile kayıpları karşılamıyor. Kaldı ki bağımsız araştırmalar gerçek enflasyonun yüzde 45’i aştığını ortaya koyuyor. Üstelik vergi adaletsizliği nedeniyle hükümetin belirlediği üç beş kuruşluk yüzdelik zamlar, daha kamu emekçisinin cebine girmeden devlete dönüyor. Yandaş sarı sendika memur ve memur emeklileri için olumlu bir toplu sözleşme yaptığını açıkladı.

Masaya “yetkili” sıfatı ile oturanlar ve bu dönem ortak hareket ettikleri konfederasyon 2022 için yüzde 21 maaş artışı artı yüzde 3 refah payı artı 600 TL önceki dönem kaybı talep etmiştir. Yani 2022 yılı için yüzde 39 maaş artışı talep etmiştir. Buna karşım 2022 yılı için altışar aylık dilimler halinde yüze 5+yüzde7 maaş artışına imza atmıştır. Yine 2023 için yüzde 17 maaş artışı + yüzde 3 refah payı teklifine karşılık altışar aylık dilimler halinde yüzde 8 + yüzde 6 oranına imza atılmıştır. Kısacası iki yıl için toplamda yüzde 67,2 maaş artışı teklif eden “yetkili” konfederasyon iki yıl için toplamda yüzde 26 oranına imza atmıştır. Kendi koltuklarını korumak, sarı sendikadan istifaları önlemek için sendika üyeleri için üç ayda bir ödenen 135 lira olan toplu sözleşme primini 235 lira artırarak 400 liraya çıkardılar. Söz konusu artıştan sendika üyesi olmayan kamu emekçileri, örgütlenme düzeyi yüzde 1’in altında kalan sendikalara üye kamu emekçileri ve emekliler yararlanamayacaktır. Kısacası 4 milyona yakın geniş bir kitle toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanamayacaktır.

Emekçilerin yığınla birikmiş sorunu çözüm beklerken hükümetle birlikte bir ay boyunca tam bir orta oyunu oynadılar. Bu ülkede çarşıda, pazarda, mutfakta yaşanan gerçek enflasyon yüzde 45’i aşmıştır. İğneden ipliğe her şeye zam yağmurunun devam ettiği, Üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki makasın tam 26 puan açıldığı dolayısıyla hayat pahalılığının önümüzdeki dönmede bırakalım düşmeyi daha da artacağının açık olduğu koşullara rağmen hiç kimsenin inanmadığı hedeflenen enflasyon rakamlarını temel alan bu mutabakatın neresi başarılı? Durum ortada olmasına rağmen “çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz’’ nutukları atılmıştır. Türkiye pandemi döneminde dünyada vatandaşlarına en az doğrudan yardım eden ülkelerin başında gelmesine rağmen, sefalet oranındaki artışlara gerekçe olarak pandemi harcamaları gösterilmesi de manidardır.

Biz her şeye rağmen sendika-konfederasyon olmanın gereğini yerine getirmeye devam edeceğiz. Hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmekle görevli olduğumuz 5,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisinin sesi olmayı sürdüreceğiz. Gerçek enflasyon oranında yüzde 45 zam yapılması, ek göstergelerin 3 bin 600 çıkarılması, döner sermaye, ek ödemelerin maaşlara eklenmesi emekliliğe yansıtılması, vergi adaletsizliğinin giderilmesi, sözleşmeli 4/B, 3+1, 4/D personelin kadroya geçirilmesi, tayin hakkı verilmesi, üniversite hastanelerinin döner sermaye yönetmeliği sorunun çözülmesi, Covid-19 un meslek hastalığı sayılması, çok tehlikeli işler sınıfında olmamızdan kaynaklı 5 yıla 1 yıl yıpranma hakkının verilmesi, 7/24 açık ücretsiz kreş, sağlık çalışanlarına ücretsiz ulaşım hakkının verilmesi, etkin sağlıkta şiddet yasasının çıkarılması, vergide adaletin sağlanması için vergi diliminin yüzde 10 sabitlenmesi gibi acil çözüm bekleyen taleplerimizin karşılanması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!”