Vatandaşı denize sokmuyorlar. Denizin içine duvar yapıyorlar. Ben de bunlarla yasal olarak uğraştığım için manyak bu adam diyorlar. Elimden gelen bütün çalışmaları yaptım. Minareyi çalan kılıfını hazırlar deniyor. Nasıl hazırlanacak göreceğiz. Ne yapmamız gerekiyorsa yapalım. Denize giremezsiniz, ormanı göremezsiniz, ağacı unutursunuz. Bunu görüp de içi acımayana, yardımcı olmayan vatandaşım diye gezmesin. Buraya tesis yapanı da kınıyorum. Bunları yapanları kara toprak doyursun. Buna yardımcı olan neyin karşılığında yardımcı oldu. Hepiniz paraya doyacaksınız ama göreceksiniz neye doyup doymadığınızı. Her türlü bakanlığa yazı yazdık. Bir kumpasın içine girmişiz. Bakanlık talimat verdim diyor. İlgili kuruma gidiyorum. Biz değiliz, liman başkanlığı yapar diyor. Liman başkanına gidiyorum, belediye yapar diyor. Bunun sorumlusu Alanya Belediyesi diye Cumhurbaşkanlığı’ndan yazı geldi. İlgili kurum bizi 10 sene kandırdı. 10 sene önce yapılmış bir otel için ÇED raporu istemek tümüyle hukukla, vatandaşla alay etmektir. Nasıl denize girelim? Nasıl sahilde yürüyelim? Biz insan değil miyiz?” dedi.
Avukat Mehmet Can Karagöz de, “Burada oylama yapmak için bulunmuyoruz. Kanun halkın katılımı süreci yapılmadan ÇED süreci tamamlanamaz diyor. Bu yasal zorunluluk nedeniyle gerçekleştirilmek istenen bir toplantı. Zaten yapılmış bir tesis mevcut. Yapılmış olan tesis daha önceden ÇED gerekli değildir raporunu alınabilmesi için daha küçük kapasiteli olarak gösterilmiş ama daha fazla yatak kapasiteli olarak halihazırda yapılmış. Bu yapıldıktan sonra imar barışından faydalanılmış. Bu yeni bir tesis yapılması değil, gösterilenden fazla yapılan kısmı bundan sonra yasallaştırılmaya çalışılma sürecidir. Bu aslında mevcut yasal düzenlemelerin bize göre dolanılmasıdır. Burada kendimizi ifade ettiğimizi düşünüyoruz. Eğer bu toplantıya kalabalık katılım gösterirsek bunu Alanya halkı olarak meşrulaştırmış, onaylamış olacağız. ÇED süreci devam edip bir karar çıktığında belli dava süreçleri ilerleyecek. Bu dava süreçleri de Alanya halkının hakkını aramak olacak” diye konuştu.
CHP Alanya İlçe Başkanı Bülent Kandemir de, “Burada bize dayatma yapıldı. Daha önceden otelleri yapmışlar, bitirmişler. 10 önce yapmaları gereken işlemi 10 yıl sonra yapmaya çalıştılar. Biz de hep beraber bu halk bilgilendirmesini yaptırmayarak aslında onlara karşı yaptıklarınıza karşıyız diye mesaj verdik. Arkadaşlar da bu işin olmayacağını anlayarak gitti. Bundan sonraki süreç mahkemelerde devam edecek. ÇED raporuna karşı mahkeme açacağız. Hukuki olarak orada yapılan tecavüzün daha da büyümesinin önüne geçmek istiyoruz. İncekum halkındır, halkın kalsın istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Açıklamaların ardından siyasiler ve STK temsilcileri CHP öncülüğünde başlatılan imza kampanyasına imza atarak destek verdi. ÇED toplantısı katılımcıların basın açıklamasından sonra gitmeleri sebebiyle gerçekleşmezken toplantıyı yapmak üzere gelen yetkililer de eşyalarını toplayıp gitti.