0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Alanyaspor Başkanı Hasan Çavuşoğlu, Fenerbahçe’ye kaybettikleri maçın ardından Sarı-Lacivertli kulübün hakemle ilgili yaptığı sert açıklamalara sert cevap verdi. Çavuşoğlu, “Hakemin kimin lehine maç yönettiğini herkes gördü. Koltukları sallandığında bir şeyler yapacaklar, tabii ki bir yerlere saldıracaklar” ifadelerini kullandı.

Spor Toto Süper Lig’in 26. haftasında Fenerbahçe’nin deplasmanda Alanyaspor’u 3-1 mağlup ettiği maçtaki hakem kararları futbol gündemini karıştırdı. Ezeli rakipler Galatasaray ve Fenerbahçe birbirine girdi.

Fenerbahçe, maçın ilk yarısında Rossi’nin verilmeyen golüün ardından “Sisteminize sizin olsun, yazıklar olsun” açıklamasını yapmış sonrasında Genel Sekreter Burak Kızılhan, “Hakkımızı helal etmiyoruz. Kötü emellerinizde boğulun” şeklinde bir serzenişte bulunmuştu.

Maçın ardından konuşmayan Alanyaspor Kulübü Başkanı Hasan Çavuşoğlu, suskunluğunu bozdu. Çavuşoğlu, Alanyaspor’un Fenerbahçe’yi konuk ettiği mücadeledeki hakem kararlarını değerlendirdi. Çavuşoğlu, Fenerbahçe’nin açıklamalarına sert bir üslupla cevap verdi.

İşte Çavuşoğlu’nun yaptığı açıklama:

“21. dakikada maçın kaderiyle resmen oynandı. İkinci penaltı, penaltı değil. Ben böyle bir penaltı görmedim. O da uyduruldu zaten. 21. dakikadaki yüzde yüz kırmızı karttı. Tweet atılıyor, hakem elini arka cebine götürüyor, kulağını elliyor sonra çıkarıyor sarı kart çıkarıyor. Biz sahada gördüğümüzü söylüyoruz. Benim gördüğümü tüm Türkiye gördü. VAR’ın başındaki arkadaşların da çağırması lazım. 5 yaşındaki çocuğa da sorsan, buna kırmızı kart der. Net bir şekilde belli. Baskı, yaygara, kaos, yani Türk futbolu abluka altında. Anadolu kulüplerinin yaşama şansı yok.”

“Elini kırmızı kart için arka cebine attıktan sonra neden vazgeçtin? Gerçekten artık Türk futbolu falan bu şartlar altında yönetmek istemiyoruz. Türk futbolu iyiye gitmiyor, kötüye gidiyor. Bunun sonucu da bizim gibi kulüplere endeksli oluyor. Maalesef bu şartlar altında da gerçekten Türk futbolunda yöneticilik yapmak da zor. Türk futbolu içerisinde bulunma konusunda da insanlar isteksiz hale geliyor. Akşam ki maçta da bunları yaşadık.”

“Bu, bir algı ve baskıdır. Akşamki hakemin kimin lehine maç yönettiğini herkes gördü. Başkalarının koltukları sallandığında bir şeyler yapacaklar, tabii ki bir yerlere saldıracaklar. 4 büyük kulüp ne derse o oluyor. Hep kaos yaratma içerisine giriyorlar. O maç kaybettiğinde başka bir şey söylüyor. Diğeri maç kaybettiğinde başka bir şey söylüyor. Sürekli Türk futbolu da, Türk hakemleri de baskı altında.”

“Kulüpler Birliği’nin öncelikle birlik olması lazım. Adı ‘Kulüpler Birliği’ ama birlik beraberlik yok. Ben Kulüpler Birliği toplantılarına gitmiyorum. Bundan önceki başkan döneminde de gitmiyordum, şimdiki başkan döneminde de gitmiyorum. Gitmememin de sebepleri var. Onlar da kendileri çok iyi bilirler bunu. Kulüpler Birliği başkanı dediğin insan kulüp başkanlarının hepsini toparlar. Göksel Gümüşdağ da bütün kulüp başkanları toplantılara katılıyordu. Sonra Mehmet Sepil başkan oldu, benim de başkan yardımcısı olduğum dönemde, Mecnun Otyakmaz başkanım ile birlikte yine tüm kulüp başkanları geliyordu. Son iki dönemin başkanı kulüp başkanlarını bir araya toparlayamadılar. Maalesef böyle durum. Şu anda Kulüpler Birliği WhatsApp grubunda olmayan başkanlar var.”